1- Masal yazmaya ne zaman ve neden başladınız?
Kurumlarda öğretmenliğimin yanında masal anlatıcılığı yapıyordum. Pandemi zamanında
özel bir okulun sosyal medya hesapları üstünden masal anlatıcılığı yaparken “Neden kendi
masallarımı yazmayayım ki?” diye düşündüm. Yine kapanmalar devam ederken bir
belediyenin çocuklar için açtığı YouTube kanalında çocuk programı sundum. Orada da
programı sunarken “Neden kendim yazmıyorum ki?” sorusu peşimi bırakmadı. Önce masal
anlatıcılığı ve masal yazımı üstüne dersler aldım sonra öğrencilerime masal yazımı üstüne
eğitim vermeye başladım. Öğrencilerime öğretirken bu alanda daha hızlı gelişeceğimi
biliyordum çünkü. Süreçler devam ederken metin yazarlığı eğitiminden de geçiyordum. Uzun
soluklu bir maceraydı o. Öğretmenliğimin ilk senesi olan 2017 yılında öğrencilerimi sahneye
hazırlamak için oyunlar araştırdım. Yazılmış tiyatro oyunları içime sinmediğinden
seçtiklerimi düzenledim ve oyunları sahneye düzenleyerek koydum. Düzenlemeleri yaparken
o kadar sıkıldım ve yoruldum ki “Bundan sonra her tiyatro çalışmamda öğrencilerime
oyunları kendim yazacağım.” dedim. Öyle de yaptım. Belki bir gün onları basarız ve sizlerle
paylaşırız. Hiç unutmam 17 Ocak 2023 Salı günüydü, Yeni İnsan Yayınevinden Nurcan
Hanım beni görüşemeye davet etti. Öğrencilerim ile bir tiyatro oyunu üstüne çalışıyorduk e-
posta bana ulaştığında. E-postayı görünce sevinçten çığlık atıp zıpladım. Öğrencilerim de
bana bakıyor “Ne oldu öğretmenim?” diyor. “Güzel bir haber aldım.” dedim. Sevincime ilk
şahit olan öğrencilerimdir. Özel bir andı. Bu tarih kayıtlara geçsin. Özlem Yıldırım’ın en özel
anlarından biri.
Masalları ne zaman, nasıl yazmaya başladım artık bunu söyleyeyim. Süreçleri kapsamlı
aktarmadan soruları cevaplamak içime sinmiyor çünkü. 2022 yılında öğretmen olarak kendimi
yetersiz hissetmeme yol açan olaylar yaşadım. Karşımda beni ekarte etmek için çabalayan biri
vardı. Çok sıkışmış hissettim. O sıkışmışlığın içinde masal yazmaya başladım. Baktım on iki
tane olmuş, sunum hazırlayıp yayınevimize mail attım. Yayınevimin bende çok özel bir yeri
var. Zaten drama eğitimimi tamamlarken yazdığım projemin ismi “Yaratıcı Drama
Yöntemiyle Bir Masal Kurgulamak” idi. Bugünlerin geleceğini öngörerek yazmıştım.
2- Masallarınızın ilham kaynakları nelerdir?
Sinirimi bozan insanlar ve olaylar. Sokakta karşıma çıkan sıra dışı karakterler, esnafla
yaptığım sohbetler. Seyrettiğim güzel bir film, okuyup etkisinden çıkamadığım bir kitap,
gördüğüm rüyalar. Tek bir ilham kaynağım yok.
3- Masal karakterlerini ve hikâyelerini oluştururken hangi süreçleri izlersiniz?
Önce zihnimde görürüm. Zihnimde oluşan görüntüleri sakince demlerim. Aceleye getirmem.
Hemen yazmalıyım diye bilgisayar başına geçmem. Bende o görüntünün oluşmasına sebep
olan duyguyu anlamaya gayret ederim. Duygusal olarak çok yükseldiysem kesinlikle
yazmam. Sakinleşmeyi beklerim. Bu süreçte uzun yürüyüşlere çıkarım, yürürken yapıyı inşa
ederim. Zihnimde oluşan görselin içine girer orada yaşamaya başlarım.
4- Masal yazarken yaratıcılığınızı nasıl besliyorsunuz?
Yaratıcı drama dersleri veriyor olmak zaten sizi besliyor. Onun dışında bol bol okurum. Her
tarzı okuma merakım var. Şimdi basılacak olan yeni bir eserim var. Örneğin o süreçte tarihte
bilinen kraliçelerin, prenseslerin, liderlerin belgesellerini, filmlerini seyrettim.
5- Okuyucularınıza iletmek istediğiniz temel mesajlar nelerdir?
Tutkunuzun peşinden koşun, meraklı olun, kimseye saygısızlık etmeden kendi bildiğinizi
okuyun. Pes etmeyin, dik durun, sizi değiştirmelerine izin vermeyin. Kendi yolunuzda,
deneyimleriniz neticesinde daha iyi bir versiyonunuza ulaşmak üzere değişin.
6- Masallarınızı yazarken hangi teknikleri kullanıyorsunuz? Örneğin karakter
derinleştime, hikâye yapılandırma vs.
Ben karakterin ön planda olduğu masallar yazıyorum. Kurgunun ön planda olduğu masalları
okumak da keyifli ama yazarken diğerini tercih ediyorum. Bundan önceki sorularda aslında
bunu da cevaplamışım. Yarattığım karakterin duygusal dünyasını tanımak için araştırmaya
çıkıyorum. Hangi durumda nasıl tepkiler verebileceğini analiz etmek için sizi gözlemliyorum.
Özellikle kötü bir karakter ile tanıştıysam bu benim için avantaj oluyor. Dümdüz iyi olan bir
insanla hayata karşı refleks gelişmiyor. Kötü insanlar hangi durumda nasıl kötülükler yapar,
bu kötülük karşısında insan davranışları neler olur? İntikam alan nasıl alır, almayan ne yapar?
Bazen arkadaşlarım der bana bunu. Kötü bir insan olduğunu biliyordun neden muhabbete
devam ettin, neden ona açık verdin vs. Başka türlü malzeme toplayamıyorum. Gökten
zihnime inmiyor olaylar. Bakalım ne yapacak, nereye kadar ilerleyecek ve elindeki bana ait
bu bilgiyle nasıl bir davranış sergileyecek diye köşeye çekilir beklerim. Çokça da faydasını
gördüm. Hikâyeyi nasıl yapılandırıyorum ona geleyim. Önce temayı belirlerim. Ne yazarsanız
yazın eserinizin savrulmaması için tema belirlemeniz ve gittiğiniz yolun sonuna kadar temaya
tutunmanız önemli. Karakteri yaratırım ve ona kahraman olacak bir potansiyel veririm.
Okuyucu, karakteri tanıdığında onunla empati kurabilmeli ve onun arkasından
sürüklenebilmeli. Karakterime dengeli, sıradan bir hayat onun yanına da merak veririm.
Karakterin korkularını, kaygılarını merakına yenik düşürürüm. Onun dengesini bozacak bir
olay yaratırım. Dengede olduğu ve kendini güvende hissettiği konfor alanından onu çıkarırım.
Yola engeller döşerim. İlerlerken engellere takılmasına izin veririm. Pes etmelerine izin
vermem. Pes edebilir, bu da bir tercih. Karakterlerimin pes ettiği zamanlar da olur. Onları
yola çıktıklarına pişman ederim fakat yolun başında karakterin içine eklediğim yüksek
potansiyeli onu her seferinde ayağa kaldırır. Düşer, kalkar, düşer yine düşer ve yine kalkar.
Mutlu sona ulaştığında anlatılacak bir sürü hikâyesi olsun diye başını iyice belaya sokarım.
Tatmin olduğum noktada ona mutlu bir son veririm.
7- Bize kendinizden bahseder misiniz?
Kitabımın ön sayfasında öz geçmişim var. Başka söyleşilerimden de kolayca sürecime
ulaşabilirler. Burada kendimden farklı bir şekilde bahsedeyim. Ben bu dünyaya hikâyelerin
peşine düşmeye ve hikâye anlatmaya geldim. Donanımlı olana dek kendimi demledim. Artık
tencerenin kapağını açtım. Umarım güzel kokular yayılıyordur.
Comments